Pandemi Koşullarında Kadın Görünürlüğü: Kayıt Dışı Çalışanlar ve Sokakta Yaşamak Zorunda Bırakılanlar – Begüm Kutluakdoğan
Kadınlar için yaşam daha da zor bir hal alırken sağlıklı bir yaşam hakkının toplumun her kesimindeki kadınlar için ulaşılabilir olması temel taleplerden biridir.
İlk olarak 2019 yılının son günlerinde Çin’in Hubei Eyaleti’ne bağlı Wuhan kentinde ortaya çıkan Korona Virüsü hızlı bir yayılma göstererek dünyayı etkisi altına aldı ve küresel bir salgın haline geldi. Virüs şu anda yüz binlerce insanı enfekte etmiş binlerce insanın yaşamını yitirmesine neden olmuş durumda. Yakın temas halinde çok kolay ve hızlı bir şekilde yayılım gösteren virüse karşı alınan önlemlerden biri olan sosyal izolasyon, pek çok ülke de sokağa çıkma yasaklarıyla sonuçlandı. Türkiye’de bu durum 65 yaş üstü ve kronik rahatsızlığı olanlara sokağa çıkma yasağı, ve herkese ‘’evde kal’’ çağrısı yapılmasıyla devam ediyor.
18 martta Recep Tayyip Erdoğan tarafından ‘’ekonomik istikrar kalkanı’’ denilen halk için ekonomik güvence değil de patronları güvence altına alan bir paket yayınlandı. Aynı zaman da sağlık bakanı Fahrettin koca yaptığı açıklamada herkes kendi OHAL ini ilan etsin dedi ve evde kal çağrısını da yineledi.
Kayıt Dışı Çalışan Kadınlar
‘’1 Milyondan fazla Kadın uzun sürelerle ve kayıt dışı çalıştırılıyor.’’
Tüm bu sosyal İzolasyon ve evde kal çağrılarına rağmen çalışmak zorunda bırakılan pek çok kişi her gün enfekte olma riski taşırken aynı zamanda işten çıkarılmalar da yaşanmaya başladı. Bu süreçte yaşanan işten çıkarılmalar en çok kadınları etkiledi. Özellikle kayıt dışı güvencesiz çalışan kadınlar daha da güvencesiz hale geldi. DİSK/GENEL-İŞ Araştırma Dairesi tarafından her yıl mart ayında yayınlanan ve TÜİK, OECD, EUROSTAT, AÇSHB (1) verileri kullanılarak hazırlanan Kadın Emeği raporlarına göre 1 Milyondan fazla Kadın uzun sürelerle ve kayıt dışı çalıştırılıyor. (Mart 2020). .Kadınlar kayıt dışı olarak ev temizliği hizmeti, ev içinde imalat faaliyetlerinde, okul servislerinde, beslenme-barınma-eğlence sektöründe, çeşitli konfeksiyon atölyelerinde vb. kollarda çalıştırılıyor. Kadınlar özellikle bu hizmetlerde enfekte olma riski ile herhangi bir güvenceleri olmadan çalışmaya devam etmek zorunda bırakılıyor. Ya da virüsten kaynaklı daha da artan kriz ile birlikte işten çıkarılmalar ile karşı karşıya kalıyor. Dolayısıyla düşük ücretlerle var olan geçinebilme sorunu bu süreçte daha da artıyor. Kadınların barınma, gıda ve hijyen ürünlerine ulaşması zorlaşıyor.
Tablo: Kadınların Haftalık Çalışma Süresi * ve Sosyal Güvenlik Kurumuna Kayıtlılık
Son verilere dayanarak 1 milyondan fazla kayıt dışı çalışan kadınların görünür hale gelmesi ve en temel ihtiyaçlarına ulaşması konusunda politikalar üretilmiş değil. Kayıt dışı çalıştırılan kadınların tespiti, güvence sağlanması, işten çıkarmaların yasaklanması, çalışma saatlerinin kısaltılması ve sosyal izolasyon gözetilerek çalışma koşullarının düzenlenmesi sağlanmalı.
Evsiz Kadınlar
‘’Salgınla birlikte evsiz kadınların maruz bırakıldığı taciz, tecavüz, şiddet çok daha tehlikeli boyutlara ulaşıyor.’’
Gönüllü STK’lar tarafından yapılan 15 yıllık bir çalışma sonucunda Türkiye’de tahmini olarak 70 binden fazla insan sokakta yaşıyor. Sokakta yaşayan insanlarda kadınlar erkeklerden sayıca daha az olsa da yaşadıkları problemler kadın olmaktan doğru çok daha fazla. Yaşanan salgın sebebiyle sosyal izolasyonun önemi vurgulanarak yapılan ‘’evde kal’’ çağrılarına rağmen sokakta yaşamak zorunda bırakılmış kadınlar güvenli ve sağlıklı bir ortamda değiller. Salgınla birlikte evsiz kadınların maruz bırakıldığı taciz, tecavüz, şiddet çok daha tehlikeli boyutlara ulaşıyor. Kadınlar sokakta hem hijyen koşullarından yoksun bir şekilde risk altında yaşamaya çalışırken hem de maruz kaldıkları her türlü şiddetle birlikte virüse de daha açık hale geliyorlar. Bunun sebebi sokakta yaşayan kadınların enfekte olmuş bir kişinin temasına maruz kalabilecek olması. Evsizlerin kayıt altına alınması, evsiz kadınların yaşadıkları sorunların giderilmesi kamu tesislerinin bu anlamda barınabilir hale getirilmesi ve barınma ihtiyacının karşılanması, sağlık ve hijyen koşullarının bu tesislerde virüs salgınından korunaklı hale getirilmesi ve kadın evsizler için kadın sağlığı çalışmalarının nitelikli olarak yapılması hayati öneme sahip.
AKP iktidarının 18 yıllık sürecinde şiddet, baskı, taciz ve tecavüzün artması, güvencesizliğin artması ve yaşanan süreçle birlikte kadınlar için yaşam daha da zor bir hal alırken sağlıklı bir yaşam hakkının toplumun her kesimindeki kadınlar için ulaşılabilir olması temel taleplerden biridir.
(1) TÜİK; Türkiye İstatistik Kurumu,
OECD; İktisadi İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı,
EUROSTAT; Avrupa İstatistik Ofisi
AÇSHB; Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı